(Yeni) İş Mahkemeleri Kanunu İle Yapılan Düzenlemeler

(Yeni) İş Mahkemeleri Kanunu İle Yapılan Düzenlemeler

12.10.2017 tarihli 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 25.10.2017 tarih ve 30221 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanmıştır. Söz konusu Kanunla başta İş Mahkemeleri Kanunu olmak üzere 4857 sayılı İş Kanunu ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda değişiklikler yapılmış, (eski) 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. 7036 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler maddeler halinde aşağıda belirtilmiştir.

1- İş Mahkemelerinde dava açmadan önce;

İşçi alacağı (ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti vb.)
İşveren alacağı (cezai şart, avansın iadesi, eğitim gideri vb.),
İşçinin alacağı tazminat (kıdem, ihbar, kötü niyet, ayrımcılık, sendikal tazminatlar vb.) (iş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat hariç)
İşverenin alacağı tazminat (ihbar tazminatı vb.),
İşçinin işe iade talebi,(fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde bu talep ile arabulucuya başvurma zorunluluğu vardır)
Hususlarında arabulucuya başvurulmuş olması zorunludur (Bu düzenleme 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir). Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde sonuçlandıracak, bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla 1 hafta uzatılabilecektir.

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi arabuluculuk görüşmelerine asıl işveren ve alt işverenin birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekmektedir.

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabileceği gibi işverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilecek ve son tutanağı imzalayabilecektir.

2- Hizmet akdine tabi çalışmaları içeren hizmet tespiti haricindeki sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurulması zorunludur. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun başvuruya 60 gün içinde cevap verme süresi bulunmaktadır. Dava açılabilmesi için talebin reddedilmesi veya reddedilmiş (60 gün içinde cevap verilmemesi halinde) sayılması şarttır.

Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Sosyal Güvenlik Kurumu’na resen ihbar edilir. Sosyal Güvenlik Kurumu, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.

3- İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 4857 sayılı İş Kanunu’na veya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumu’nun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara,

İlişkin dava ve işlere bakar.

4- Aşağıda açılan davalarda verilen kararlar temyiz edilemeyecektir.

İş sözleşmesinin sebep gösterilmeden veya geçerli sebebe dayanmadan yapılan fesih bildirimi (işyeri sendika temsilcileri ve yöneticileri dâhil) (Ancak, mahkemece verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesine kesin karar yerine geçmek üzere istinaf yoluna gidilebilecektir),
İşçiye verilen disiplin cezalarının iptali,
İşletme toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklar (Ancak, mahkemece verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesine kesin karar yerine geçmek üzere istinaf yoluna gidilebilecektir),
Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklar (Ancak, mahkemece verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesine kesin karar yerine geçmek üzere istinaf yoluna gidilebilecektir),
Uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespiti (Ancak, mahkemece verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesine kesin karar yerine geçmek üzere istinaf yoluna gidilebilecektir).
5- Geçersiz sebeple yapılan fesihlerde işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat ve kararın kesinleşmesine kadar işçinin çalıştırılmadığı süre için en çok 4 aya kadar doğmuş ücret ve diğer haklar, dava tarihindeki ücret esas alınarak parasal olarak belirlenecektir.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hâlinde; işçinin işe başlatma tarihini, çalıştırılmadığı süreler için en çok 4 aya kadar ödenmesi gereken ücret ve diğer hakların parasal miktarını; işçinin işe başlatılmaması durumunda ödenecek tazminatın parasal miktarını belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılacaktır. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması hâlinde fesih geçerli hâle gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olacaktır.

6- İşçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin başvuruları üzerine, iş sözleşmesinin devam etmesi kaydıyla iş müfettişleri tarafından teftiş/denetim yapılabilecektir.

İş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişi sadece iş müfettişleri tarafından yapılacak, Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü memurları tarafından yapılamayacaktır.

7- İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun aşağıda belirtilen ücret ve tazminatlarda zamanaşımı süresi 5 yıldır.

Yıllık izin ücreti (6098 sayılı Kanun gereği 10 yıl idi),
Kıdem tazminatı (önceden 10 yıl idi),
İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat (önceden 10 yıl idi) ,
Kötü niyet tazminatı (önceden 10 yıl idi),
İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat (önceden 10 yıl idi).
Yukarıda yer alan kalemlerde geçerli olan 5 yıllık zamanaşımı süresi, 7036 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25.10.2017 tarihinden sonra sona eren iş sözleşmelerinden kaynaklanan yıllık izin ücreti ve tazminatlar hakkında da uygulanacaktır.

25.10.2017 tarihinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri, 25.10.2017 tarihinden önceki hükümlere tabi olmaya devam edecek, ancak, zamanaşımı süresinin henüz dolmamış kısmı, 5 yıllık süreden uzun ise, 5 yıllık sürenin geçmesiyle zamanaşımı süresi dolmuş sayılacaktır.

8- İş kolu tespitinde iş mahkemesi kararı hakkında istinaf yoluna başvurulması imkanı getirilmiştir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararını 2 ay içinde verecektir. Yine önceden olduğu gibi bu karara karşı da temyiz yoluna başvurulabilecektir.

9- Toplu iş sözleşmesinde genel kurul seçimlerinde iş mahkemesi kararı hakkında istinaf yoluna başvurulması imkânı getirilmiştir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararını 1 ay içinde verecektir. Yine önceden olduğu gibi bu karara karşı da temyiz yoluna başvurulabilecektir.

10- Bir işkolunda çalışan işçilerin %1’inin tespitinde her yıl ocak ve temmuz aylarında yayımlanan istatistiklerin gerçeğe uymadığı gerekçesiyle mahkemece verilen karar hakkında ilgililerce veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca bölge adliye mahkemesine istinaf yoluna başvurulabilecek, yine önceden olduğu gibi bu kararın temyizi mümkün olabilecektir.

11- Yetki itirazında bölge adliye mahkemesine istinaf yoluna başvurulabilecek, yine önceden olduğu gibi bu kararın temyizi mümkün olabilecektir.

5 117
Linkedin Hesaplarımız
Son Yazılar
Ayın İpucu
İşletmedeki stokların TL tutarları 2023 yıl sonunda enflasyonla vergi alınmadan düzeltilecek. Tutarları artırılmış bu stoklar 2024'de satıldığında maliyet olarak kabul edilecek. Önemli bir vergisel avantaj.
© 2021. All Rights Reserved.