Türkiye’de İşyeri veya Daimi Temsilcisi Bulunmayan Dar Mükellef Kurumun, Türkiye’deki Tam Mükellef Kuruma Ait Hisselerini Satması Halinde Vergilendirme

Türkiye’de İşyeri veya Daimi Temsilcisi Bulunmayan Dar Mükellef Kurumun, Türkiye’deki Tam Mükellef Kuruma Ait Hisselerini Satması Halinde Vergilendirme

Elde Edilen Kazancın Kapsamı

Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan dar mükellef kurumun, Türkiye'deki tam mükellef kuruma ait hisselerini satması sonucunda elde edilen dar mükellefiyette kurum kazancı,  Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar kapsamındadır.    

                                          

Elde Edilen Kazancın Hesaplanması


Dar mükellef kurumlarca bu kapsamda elde edilen diğer kazanç ve iratlar değer artış kazancı niteliğinde olup, safi değer artışı Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 81. Maddesi hükmüne göre belirlenmektedir.  

Ancak, diğer kazanç ve iratlara ilişkin Gelir Vergisi Kanununda yer alan vergilendirmeme hususundaki istisnalar ile kayıt, şart ve sürelere ilişkin sınırlamalar (Türkiye'ye bizzat getirilen nakdî veya aynî sermaye karşılığında elde edilen menkul kıymetler ile iştirak hisselerinin elden çıkarılması sırasında oluşan kur farkı kazancına dair hükümler hariç)  dikkate alınmamaktadır.

 

Elde Edilen Kazancın Beyan Edilmesi “Özel Beyanname”

Elde edilen kazanç Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 26. Maddesinde yer alan özel beyana ilişkin hükümlere göre beyan edilmektedir.

Buna göre, Dar mükellefiyete tâbi olan yabancı kurumların vergiye tâbi kazancının Gelir Vergisi Kanununda yazılı diğer kazanç ve iratlardan (telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında alınan bedeller hariç) ibaret bulunması halinde, bu kazançların yabancı kurum veya Türkiye'de adına hareket eden kimseler tarafından kazancın elde edilme tarihinden itibaren onbeş gün içinde ilgili vergi dairesine beyanname ile bildirmesi gerekmektedir.   

 

Elde Edilen Kazancın  ‘’Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları’’ Karşısındaki Durumu

Elde edilen kazanç, ‘’SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI’’ başlığı altında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarına konu olmaktadır. Bu nedenle söz konusu kazancın Türkiye’de vergilendirilmesi sırasında, Dar Mükellef kurumun bulunduğu ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının ilgili bölümünde yer verilen maddelerin ayrıca dikkate alınması gerekmektedir.

Örnek Olay

Örneğin İspanya mukimi bir A firmasının Türkiyede tam mükellef bir B firmasına ait,  sahip olduğu ve 6 aydır elinde tuttuğu hisse senetlerini Türkiye de tam mükellef olan başka bir firmaya satması halinde vergileme nasıl olacaktır? Öncelikle İspanya ile Türkiye arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasına bakmak gerekir. Söz konusu anlaşmanın Sermaye Değer Artış Kazançları başlıklı 13’üncü maddesinin 4. Fıkrasına göre vergileme hakkı İspanyaya aittir. Ancak aynı maddenin 5. Fıkrasına göre hisse senetleri 1 yıldan daha az süre ile elde tutulduğu için ve hisse senetleri Türkiye’de mukim başka bir şirkete satıldığı için Türkiyenin de vergileme hakkı bulunmaktadır. Eğer hisse senetleri 1 yıldan fazla süre elde tutulmuş olsaydı veya Türkiyede ikamet etmeyen bir şahsa satılmış olsaydı Türkiyenin vergileme hakkı olmayacaktı.  

Diğer taraftan, her iki ülkenin de bu değer artışı kazançlarından vergi alması durumunda yol açılacak çifte vergilendirme, Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının 22 nci maddesinin 1 nci fıkrasının (a) bendi ile önlenecek olup, değer artışı kazancı için Türkiye'de ödenen vergi İspanya’da ödenecek bu gelire ilişkin vergiden mahsup edilebilecektir.

 

5 107
Linkedin Hesaplarımız
Son Yazılar
Ayın İpucu
İşletmedeki stokların TL tutarları 2023 yıl sonunda enflasyonla vergi alınmadan düzeltilecek. Tutarları artırılmış bu stoklar 2024'de satıldığında maliyet olarak kabul edilecek. Önemli bir vergisel avantaj.
© 2021. All Rights Reserved.